Einstein ve Şöförü
Başıktan da anlaşılacağa üzere, Einstein’in bir şöförü varmış. Şöförü ona o kadar benziyor, o kadar benziyormuş ki. Artık bu benzerlikten midir nedir bilinmez, Einstein şöförünü acayip de severmiş. Onunla her şeyini paylaşırmış, her şeyini anlatırmış. Bir nevi kankalarmış. Sadece özel mevzuları deği, bilimsel konuları da anlatırmış. Şöförü, Einstei’ı her defasında pür dikkat dinler, aklına takılan soruları da sorarmış.
Bir gün Einstein, şöförünü yanına çağırıp , kendini çok iyi hissetmediğini, onun gidip kendi yerine konferans vermesini istedi ve ekledi; ” Sana güveniyorum, ben de arka sıralardan seni izleyeceğim” dedi.
Şöförü Einstein’i yüzlerce defa dinlemişti. Konferansa gitti ve bildiklerini anlattı. Tam her şey yolunda gitti derken, dinleyicilerden biri, şöföre öyle bir soru sordu ki, şöförün bilmesine imkan yoktu. Şöför de şöyle cevap verdi
“Bunu bilmeyecek ne var, buna arka sıralarda oturan şöförüm bile bilir, ona sorun isterseniz.”
Einstein’in Tasarladığı Buzdolabı
Einstein bir gün gazetede bir haber gördü. Bu haber onu o kadar üzdü ki, hemen harekete geçti. Habere göre, bir aile buzdolabından sızan soğutucu gaz nedeniyle hayatını yitirmişti. Einstein bunu duyar duymaz,hemen çalışmalara başladı. Veen sonunda buzdolabı için güvenle kullabileceğimiz bir eneji oldu.