Merhaba arkadaşım.. Tanışmaya ne dersin?
Ben sevimli hayvanlardan biri olan fareyim. Sevimli olmama rağmen “Faree!” dendiği anda da en çok çığlık atılarak tepki gösterilen bir hayvanım. Sebebini bir türlü anlamıyorum.. Kimseye zarar vermiyorum ama beni görünce çığlık atanların sayısı oldukça fazladır.
Biz farelerin 16 türü bulunmaktadır. Sizlerin bildiği fare türleri en çok fındık faresi, tarla faresi ve misk faresidir. Siz diğer türlerimizi tanımasanız da biz geniş bir aileye sahibiz.
Hayatımıza böcek, ot, sebze, meyve ve bitki kökü yiyerek devam ederiz. Ben en çok sebze ve meyveleri seviyorum. Hani şu animasyon film var Aşçı Fare isimli, işte oradaki fare gibi yemekler çok dikkatimi çekiyor. Şehir fareleri de insanların atıklarıyla beslendiklerinden özellikle çöplerin bulunduğu yerlerde yaşıyorlar. Siz de bilirsiniz, Şehir Faresi ile Köy Faresi hikayesini..
Bir yerlerde fare görürseniz önce onun kuyruğuna bakın. Neden mi? Çünkü farenin kuyruğu onun büyüklüğünü gösterir. Eğer kuyruğu çok uzunsa çok büyük bir faredir, küçük bir kuyruğu varsa bu fare de küçük bir faredir.
Bizi yakalamak öyle kolay değildir. Ben ve arkadaşlarımın kulakları çok iyi duyar. Hatta sizin duymadığınız sesleri dahi duyarız. O yüzden de ortadan kayboluruz ve bizi bulmak zorlaşır.
Kulaklarımız kadar burunlarımız da çok keskindir. Yemeğin ve diğer hayvanların kokusunu kilometrelerce uzaktan alabiliriz. Bunun yanında iyi birer yüzücü ve tırmanıcıyız.. Bu nedenle şehirlerin lağımlarında rahatlıkla yaşayabilirler. Ayrıca 50 santim kadar yükseğe sıçrayabiliriz.
Anne farelerimiz 21 gün kadar gebelik süreci yaşarlar ve 12 fare yavrusu dünyaya getirirler. Evet evet yanlış duymanız tam 12 kardeş.. Biraz kalabalık oluyoruz ama biz böyle mutlu oluyoruz.
Benim daha anatamadığım bir çok özelliğimiz var. Başka bir zaman uzun uzun konuşuruz. Şimdilik hoşça kalın.
