Buz Kırma Oyunu
Merhabalar KIRTKIRTLA ‘nın değerli takipçileri..
Yaz tatilinin 2. haftasının içindeyiz. Tatilimiz nasıl geçiyor? Çocuklarımızla bazen eğlenceli vakit geçirirken bazen “Yeter artıııık, şu okullar açılsın!” haykırışlarında mısınız? :)
Çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işidir. Çünkü her çocuk ayrı bir dünyadır ve hepsi keşfedilmeyi beklemektedir. Biz yetişkinler de kendi yoğun yaşantımızda onlara vakit ayırmaya çalışırken yorgun düşenlerdeniz. Ama unutmamalıyız ki, yoğunluğa sebep olan işlerimiz bir gün unutulup giderken çocuklarımız her vakit yanımızda olacaklar. Yaptığımız temizlik, yemek, eve gelen misafir, spor, çamaşır yıkama, ütü gibi işler çocuklarımızdan daha kıymetli değildir.
Her yazımda bunlara değinip sizi sıkmak da hoşuma gitmiyor ama maalesef gözlemlediğim kadarıyla annelerde bitmeyen bir temizlik aşkı var. Çoğu zaman bakıp anlamaya çalışıyorum; eşya mı insanlara hizmet ediyor yoksa insan mı eşyaya? Ayrımı siz yapın tabii..-
Şimdi etkinliğimizle ilgili sohbetimize geçelim. Daha önce sitemizde Rabia Öğretmenimizin buzuldaki dinozorlar oyunu ve Ayşenur Öğretmenimizin buz boyama etkinliği paylaşılmıştı. Bugün de buz etkinliğimiz var bu etkinliklerden farklı olarak.
Neden sürekli buzla oynuyoruz ki?
Bunun cevabı meteorolojiden alınan bilgiler doğrultusunda ! :) Sıcak havalar etkinliklerimizin yönünü bile değiştiriyor.
Geçen hafta yaptığım buz kırma etkinliğini kısaca anlatayım. Çocuklarımın seçtiği oyuncakları uygun boyuttaki plastik kaplara koyup üzerine su ekledim ve derin dondurucuya atıverdim. Donan sularımızı oda sıcaklığında biraz beklettikten sonra hepsini kaplardan ayırdım. Bu kadar buz kabını boşuna dışarı taşımaya gerek yok. Pratik olmak zorundayız. Böylelikle oyunlarımızdan daha çok keyif alıyorum. Çocuklarımın ellerine birer tane çekiç verdim. Onlar çekiç taşıma sorumluluğunu aldılar ben de buzları taşıyan kişiydim. Evimizin önünde uygun bir yer bulduktan sonra geriye çekildim ve çocuklarımı izledim. Ne kadar az müdahale o kadar çok hayal gücü.
Tabi bu etkinlikte hayal gücünün sınırlarını zorlayacak pek de alternatif yoktu. Sırayla buzları kırmaya başladılar. Oyuncakları buzlardan kurtardılar. Belki burada minik bir masal anlatarak çocukların isteğini artırabilir ve yaptıkları işe bir anlam kazandırabiliriz. Ne gibi bir masal olabilir?
İşte bir masal :
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde uzak diyarların birinde bir buz dağının eteklerinde yaşayan hayvanlar varmış. Bu hayvanlar kitap okur, müzik dinler,dağlarda dolaşır, oyunlar oynar, keyifli vakit geçirirlermiş. Bir gün buz dağı patlamış. Dağdan çıkan buzlar hayvanların üzerine gelmiş ve onları içine almış. Zavallı hayvanlar artık buzların içinde yaşamak zorunda kalmışlar. Her biri birisinin gelip onları kurtaracağı günü beklemiş. Ve bir gün iyi yürekli, yardımsever, hoşgörülü bir çocuk çıkagelmiş. Bakmış ki buradaki bütün hayvanlar buzların içinde hemen beyin fırtınası yapmaya başlamış. Bu hayvanları nasıl kurtarabilirmiş ki? Düşünmüş, düşünmüş, düşünmüş. Sonunda babasının evde tamir yaparken çivileri duvara nasıl çaktığını hatırlamış. Sert bir cisimle kuvvet uygulamak sorunu çözebilirmiş. Hemen koşmuş babasının çekicini almış ve buz dağının eteklerine geri dönmüş. Çekiçle buzlara vurarak hayvanları kurtarmış. Hayvanlar bu duruma çok sevinmişler ve bu çocuğu yani seni kahramanları seçmişler. Buz dağı o günden sonra bir daha hiç patlamamış. Hayvanlar buz dağının eteklerinde, ağaçların arasında, mis kokulu çiçeklerle yaşamaya devam etmişler.
Bu benim masalım ama siz hayal gücünüze göre değiştirebilir ya da başka masal anlatabilirsiniz. Unutmayın masallarda olmazlar olur ve bu masal sizin masalınız, hayal edin yeterli!
Yine ne çok konuştuk. Sizin sohbetinize doyamıyorum ben. :) Eveeeet şimdi etkinlik görüntülerine geçelim.
Şuradaki ayakları görüyor musunuz? Ne meraklı ayaklar böyle ! :)
Bu etkinlik bizim evde öyle çok sevildi ki şu an buzlukta kurtarılmayı bekleyen onlarca hayvan var. İkindi saatlerinde hayvanlarımızı kurtarmaya başlayacağız .
Benden bugünlük bu kadar. Sevgi ile kalın ve hoşgörü ile.. Hoşça kalın ..
