ABD’de bir grup çocuk, yaşlı bir amcanın evinin önünden geçerken, bahçenin demir parmaklıklarına sopalarla vurup bolca ses çıkartıyorlarmış. Amca bu sesten rahatsız olup, çocukları kaç kez uyardıysa da , sopalarla parmaklıklara vurup ses yapmaktan vazgeçmemiş çocuklar. Uyarının işe yaramadığını gören yaşlı amca farklı bir yöntem denemeye karar vermiş ve çocuklar yine ses yaparak geçtiklerinde onlara “Alın bakalım size 1 dolar” deyip, çocuklara para vermiş. Bu durum biraz böyle devam etmiş, çocuklar geçmiş ve amca her seferinde para vermiş, en sonunda bir gün çocuklar yine aynı şekilde parmaklıklara vurduktan sonra paralarını beklemeye başlamışlar ama yaşlı amca ” Artık para yok gençler ” demiş, çocuklar da “O zaman para yoksa artık ses de yok” deyip gitmişler ve tabi yaşlı amcaya da kıs kıs gülerek içeri girmek kalmış.
İç motivasyonla, dış motivasyonun arasındaki o muhteşem farkı, farketmemizi sağlayan gerçek bir hikaye, başlangıçta çocuklar sadece sevdikleri için ses çıkartırlarken, sonrasında bunu para için yapmaya başladılar ve tabi ki para ortadan kalkınca davranış da ortadan kalktı, doğrusu yaşlı amca bayağı gün görmüş birisiymiş.
Şimdi sizi bu sahneden çıkarıp, kendi evimize, çocuklarımıza ve pek tabi ki “Kitap okuman lazıııııım”, ” “Yavrum neden okumuyorsun”, ” Bak öğretmenin bu kitaplar bu tatilde bitecek dedi” cümlelerinin oraya buraya koşturduğu yarı yıl tatilimize davet ediyorum.
İstiyoruz ki çocuklarımız sürekli kitap okusunlar, kütüphane dostu olsunlar, bunun için farklı taktikler uyguluyoruz adeta “oku” diye yalvarıyoruz ama tv izlemek ya da telefonla oynamak ya da vs. işler ona daha cezbedici geliyor. Neden tamam onları da yapsın ama kitap da okusun diyor ama okumuyor işte şelindeki iç sesimiz ,içimizde büyüyüp çocuğumuza öfke patlaması olarak dönüyor.
Öğretmenler öğrencilerine kitap setleri aldırıyor, içlerinden çıkan testlerle kitabı okuyup okumadıklarını test edeceklerini söylüyor, aileler okunan kitap başına ödül biçiyor, bir roman ödev veriliyor ve yazılı da ondan soru sorulacağı söyleniyor ama işte her naparsak yapalım işe yaramıyor ve tatil kitap okuma söylemleri arasında tam bir kabusa dönüşüyor.
Şimdi arkamıza yaslanalım, önce rahatlayalım ve bu genel durumun sebepleri üzerinde birlikte düşünelim ama önce size bir anımı anlatmak isterim. Oğlumu bir kursa yazdırmıştım haftanın iki günü götürüyorum ve bekliyorum. Çocukların kurs gördükleri salonun hemen yanında da oldukça zengin bir kütüphane var. (bu kısma özellikle dikkatinizi celbetmek istiyorum) benimle birlikte diğer anneler de kendi çocuklarını beklıyor, bir, bir buçuk saatlik bir zaman dilimi, orda beklediğim süre içerisinde “bizim çocuk hiç okumuyor, bazen yalvarıyoruz ama hiç sevmiyor” cümlesini o kadar çok duydum ki ama malesef bunu söyleyen annelerin elinde bu bekleme süreleri zarfında hiç kitap görmedim, sizce de biraz ironik durmuyor mu?
Kanımca kitap okumayı sevmeyecek bir çocuk olacağını düşünmüyorum neden derseniz çünkü bir şeyi hayal etmek gerçeğe yaklaşmanın en kolay yoludur ama bir çocuk etrafında hiç kitap okuyan bir yetişkin görmezse sahiden bu eylemin zevk alınabilen bir şey olduğunu nerden örnekleyebilir?
Çok klişe olacak ama sizi okurken görmeli. Önce siz kitap okumayı ,ay işleri bitireyim de sonra çayımı,kahvemi alırım okurum modundan ,kitap okumayı boş vakit eğlencesi olarak görmekten çıkmalısınız. Eğer çocuğunuz okul öncesi dönemdeyse işiniz daha kolay. Kendiniz okumayı sevmiyorsanız bile “Hadi çocuğum gelin kitap okuyalım ” dediğinizde ve cidden eğlenceli kitaplar okuduğunuzda kitap okumaktan hem siz hem onlar zevk alacak . Üstüne bir de kaliteli zaman geçirmiş olacaksınız. Bir de biz anneler hep şikayet ediyoruz ya, bütün gün hiç oturmadım. Hah işte bütün gün içerisinde bir kaç dakika oturmuş olacaksınız :))
Bu arada bir şey var ki, bu işi sevdirmenin ilk ve en önemli kuralı .
Gerçekten çocuğumuza hitap edecek, okurken eğlenmesini sağlayacak kitaplar bulmalıyız öncelikle, ilk amacımız hemen kitap okusun bir şeyler öğrensin olmamalı. Çocuk kitap okumayı sevdikten sonra zaten kendi yolunu buluyor, bir örnek vermek gerekirse, büyük oğlum ilk başlarda sadece çizgi roman okudu, içeriklerini önceden ben kontrol etmekle beraber hiç müdahale etmedim, şimdilerde yanında sevdiği bir çizgi film açık olsa da, elinde zevkle okuduğu bir kitabı varsa onu okumaya devam etmeyi tercih ediyor.
Çocuğunuz epey büyükse ve kendinizi bunun için geç kalmış gibi hissediyorsanız, “hadi al kitabını odana git”yerine ona birlikte okuma yapmayı önerebilirsiniz, hatta “sana kitap okumamı ister misin”deyip, onu şaşırtabilirsiniz. Eğer heyecanlı bir kitap okursanız , bir süre sonra çeşitli nedenlerden dolayı okuyamasanız bile, o kendi kendine devam edecektir kitaba. Nerden mi biliyorum çünkü denenmiş bir yöntem :))
Şöyle enteresan komik ama çok tatlı bir durum var ki, çocuklarımız ne kadar büyüse de, artık okumayı bilseler de, hala annelerinin yanına uzanıp, onlara kitap okunmasına bayılıyorlar :))
Biraz abarttığımı düşünebilirsiniz ama çocuğunuzun hangi eylemi yapmak yerine kitap okumasını istiyorsanız, çocuğunuz o eylemde bulunurken, kitabınızı alıp, yanına oturun ve sadece okuyun, hatta kitap komik olmasa bile kıkır kıkır gülüp çok eğleniyormuş havası kalabilirsiniz ya da Allahım ne hallere düştük diye kendi halinize gülebilirsiniz, maksat çocuğun bilinçaltına “Annem gülüyor = şuan kitap okuyor = kitap okurken gülüyor = demek ki kitap okumak çok eğlenceli ” kodlarını göndermek.
Ve inanın bana, bir otobüsü beklemenin,uzun bir yolculuğu bitirebilmenin, bir doktor randevusunda çocuklarla beklemenin. Çocuğumuzla özel vakit geçirebilmenin, yemek yerken en tatlı gülüceklerimizi anı kumbaramıza doldurmanın, akşam sohbetlerini eğlenceli hale getirmenin en etkili yolu tüm bu durumlar esnasında kitap okumak. Tabi bunun için bir anne olarak, top sizde, çantanızda cüzdanınız ve telefonunuzun yanında mutlaka hem sizin hem de çocuğunuz için birer kitap bulundurun. (Mesela bizim arabanın torpido gözünde acil durumlar için sakladığım kitaplar var :)) )
Okul öncesinde 1000 kitap okuyorum akımını duymuşsunuzdur, (duymayanlar için açıklaması adı üstünde olan bir akım,çocuğumuz okula başlamadan birlikte 1000 kitap okuyoruz ve en sonunda güç bizde artık deyip bir sivil bir öğrenci kitap kurtlarına dönüşüyoruz)
O zaman var mısınız bu yarıyıl tatilinde de 20 kitap okuyorum akımı başlatalım biz de Çünkü en tatlı tatiller, kitaplarla geçer Herkese bol kitaplı, içi mutlulukla dolup taşan pofuduk tatiller o zaman