TAVŞAN VE ASLAN
Çok eski zamanların birinde ormanların birisinde çok zalim bir aslan yaşarmış ve kimi görse bu zalimliği ile korkuturmuş. Ormanda yaşayan tüm hayvanlar zalim aslanın bu halinden aşırı şikayetçilermiş. Aradan zaman geçtikçe artık bir çare bulmaları gerektiğinizi düşünmüşler ve hep beraber toplanıp bu konuyla ilgili bir kara almışlar. Aldıkları bu kesin kararı aslana söylemek için hep beraber yola koyulmuşlar.
- Sayın pek değerli yüce mi yüce efendimiz, biz orman sakinleri olarak aldığımız bir kararı size bildirmek için geldik. Artık siz hiç yorulmadan biz kendi aramızda siz acıktığınız zaman kura ile birisini seçip size sunacağız.
Ormanların efendisi zalim aslan orman sakinlerinin aldığı bu karardan çok mutlu olur. Bu kadar sevinmesinin sebebi ise artık avlanmaya çıkmasına gerek kalmamasıydı. Bu olaydan sonra her gün kuradan kim çıktıysa gelip kendini aslana sundu ve aslanın o gün için yemeği oldu.
Yüce aslan birden kükredi:
- Neden bu kadar geç kaldın? Söyle bakayım. Açlıktan ölmek üzereyim.
Tavşan ise hemen cevaplamış:
- Sabah çok erkenden yola çıktım ancak karşıma birden bir aslan çıktı. Yanımdaki diğer arkadaşımı o aslana verip apansızın kaçtım. İşin gerçeğini söylemek gerekirse sizi hakkınızda da çok kötü şeyler söyledi.
Bunu duyan aslan çok sinirlenmiş.
- Hemen beni o densiz aslanın yanına götür.
Tavşan aslanı diğer aslanı gördüğünü söylediği kuyunun yanına götürdü. Aslan kuyudaki suya baktı ve yansımada kendi sıfatını gördü. Bu görüntüyü gören aslan başka bir aslan olduğunu düşünüp hiç düşünmeksizin suya atlayıverdi. Böylece tavşanın kurnazca fikri sayesinde hem tavşan hem de tüm orman halkı aslandan kurtuldu.