1. Anasayfa
  2. ANA SAYFA

TOPLUM BASKISI KOMİTESİ ile YAŞAMAK (!)


0

Bugün en köklü bir komite olan “TOPLUM BASKISI KOMİTESİ” ile yaşamak hakkında biraz hasbıhal edelim. Bu komitenin toplumlarda çok köklü olmasının yanında  7’den 70’e  bir çok üyeye sahip olduğunu biliyorsunuzdur. Bununla da kalmayıp her kesimden üyelerinin olması da büyük avantajları… İçinde ilkokul mezunundan üniversite mezununa kadar bir çok insan barındırır. Bu kadar avantajla da hiçbir zaman geri planda kalacağa benzemiyor.

TOPLUM BASKISI KOMİTESİ

Bu komitenin varlığından haberi vardır bir çok insanın ama genelde direkt paylaşımları 18-20 yaşlarında başlar. Komite üyelerinin gözüne kestirdiği kişilerin özel hayatı ile ilgili gereksiz bilgi arayışı, bilmediği halde yorum yapmak suretiyle akıl verme seansları ile gencimiz tanışır bu komiteyle. Ve artık “Benim hayatım, benim kararlarım.” diyen idealist gençlerin içine kurtlar  :!:  düşürmeyi başarır.

 :twisted: Gencimizin bir takım idealleri vardır; belki tek başına belki de ailesi ile karar verdiği idealler… Ama komite üyeleri için ideallerden önemli gerçekler vardır. Onlar gencimizin hayatını şekillendirme konusunda istekli, özverili, hassas davranmaktadır. Gencimiz bir an önce evlenmeli hayatını şekillendirmelidir. Öyle boş hayallerle, ideallerle nereye varılmaktadır ki?

                                                   :arrow: Düğün ne zaman yavrum?

 :twisted:  Gencimiz birini sever. Aşık olur. Sevdiceğini görünce kalbi yerinden fırlayacak gibidir. Sevdiceği ile aynı evde yaşamak ister. Otururlar konuşurlar: Hangi şehirde yaşamak istediklerinden tutun da sofrayı kimin toparlayacağına kadar anlaşırlar. Ama gel gör ki anlaşmaları gereken bir komite olduğunun farkında değildirler.  

                                                  :arrow:  Ah yavrum seni başka memlekete mi götürüyor?

 :twisted:  Gençler kendi ortak kararlarını uygulama konusunda emin adımlarla ilerlerler ama komite onların bu adımlarını tıpkı yeni yürüyen bebek adımları saymaktadır. Bu yüzden yardıma muhtaçtırlar. Hem de her türlü eleştirel yardıma…

                                                   :arrow:  Yahu düğün salonuna ne gerek var? Onca masraf saflık bu başka bir şey değil!

 :twisted: Gençler heyecanla beyaz gelinlik ve damatlık içinde düğün törenlerine katılırlar. Tabi henüz çok toylardır. Düğün heyecanını bilemeyecek kadar! Komite üyeleri dayanamaz bu acemi çiftin haline hemen kollarına girilip çekiştirilir bir o yana bir bu yana. Ve bir fısıltı duyar gelin hanım;

                                                   :arrow:  Babanın evini unutacaksın, artık burası senin yuvan.

 :twisted: Evliliğin en güzel yanının iki kişinin birbirini sevmesidir, düşüncesi ağır basan gençlere, hayatın gerçek yüzünü göstermek yine komite üyelerine kalmıştır:

                                                    :arrow:  Geçen hafta evlenen kuzeninin gelin çiçeği daha iyiydi. Bu çok kıytırık.

 :twisted: “Sevgi çok güzel ve de çok özel. Aynı evde yaşamak dünyanın en harika hissidir. ” düşüncesi ile pembe panjurlu evlerinin tadını çıkaran gençlerin hayatın toz pembe olmadığını anlamaları gerekiyor.

                                                     :arrow: Evlenince annesini unuttu. Pek uğramaz oldu buralara. Yazıklar olsun.

 :twisted: Yeni evlendikleri için pek de mutlu gençlerimiz. Birbirlerini özlüyorlar. Henüz hayatı normal akışında yaşamaya başlayamadılar. Beraber sinema, tiyatro etkinliklerine katılarak sevgilerini her yerde yaşamak istiyorlar. Maalesef hayat bu değil ki! Komite üyeleri iş başına…

                                                     :arrow:  Gelinin çeyizinde de kayın valide  çarşafı yoktu. Azıcık çeyizle gelmiş. 

 :twisted:  Gelinimiz pek mesut. Sanki bir rüyanın içinde yaşıyor. Eşine kahvaltılar hazırlıyor, en sevdiği yemekleri yapıyor. Eşini çok önemsiyor.

                                                     :arrow: Aslında oğlumuza Ferran’ı alacaktık biz de oğlanı ikna edemedik. Çok becerikli bir kızdı oysa. Bir de güzeldi ki sorma. Hele bizi ailemize daha uygundu.

 :twisted: Gelinle damat el öpmeye gidiyorlar aile büyüklerinin yanına. Ama hala dünyanın kendi etrafında döndüğünü zannedercesine aşk sarhoşu olmuşlar. Komite üyeleri acil toplantı ile onları dünya hayatına adapte etmek istiyor.

                                                       :arrow:  Gelin geldi damadın yanına oturdu. Bunlar da utanma yok, haya yok. Terbiyesiz! Bir de elini tutuyor oğlanın, olacak iş mi bu?

 :twisted: Zaman geçiyor, hayat normale dönüyor tabi. İş güç telaşı derken… Gençlerin yuvası adeta bir bülbül yuvası. Sevgileri pencerelerden taşıp gökyüzünü kaplıyor.

                                                         :arrow:  Çocuğunuz olmuyor mu? Yoksa kısır mısın?

 :twisted: Gençler umutlu. Gençler sevgi ile her güçlüğü aşabileceklerini düşünüyorlar.

                                                          :arrow: Daha hala para biriktirememişler. Ancak yeyip içip geziyorlar. 5 kuruşları bile yok.

 :twisted: Damat geline sevgi dolu bakıyor. İyi ki varsın, iyi ki bana evet dedin, diyor.  Ama komite üyeleri damatdın mutsuz olduğunun farkında. Damat kendi duygularını nereden bilsin ki? 

                                                         :arrow:  Nereden de evlendin şununla? Kız mı yoktu sana? Aldı gitti seni, soğuttu herkesten. Eskiden ne de güzeldi her şey. Beraber oturup beraber kalkardık. 

 :twisted:  Artık iki kişi değiller. Bir canlı daha var aralarında. Bebek geliyor dünyaya.

                                                         :arrow:  Kız ise kayın validenin erkek ise kayın babanın adını koyacaksın. 

 :twisted:  Hoş geldin bebeğim, sevgime güç ailemize mutluluk kattın, diyor gelin hanım. Damat çok mutlu. Bebeğini kucağına alıyor ve mutluluktan ağlamaya başlıyor. Damadınki mutluluk değil aslında, üzüntü gözyaşları. Bunu da komite üyeleri fark ediyor.

                                                           :arrow:  Şuna bak koymadı kayın babasının adını. Dik kafalı dik. Oğlan nasıl üzüldü.

 :twisted:  Bebek büyüyor. Damat ve gelin bebeklerini sağlıklı büyütmek istiyor. Makale okuyorlar, araştırıyorlar, doktorlara soruyorlar. Tabi cahil oldukları için komite üyeleri yorumlarla desteğe hazırlanıyor.

                                                           :arrow:  Böyle giydirirsen hasta olur. Emzik ver, yok yok verme. Aman üşütme. Üstünü de çok kapatma. Banyosunu şöyle yaptır.

 :twisted:  Bebekleri emeklemeye başlayan çift çok mutlu. Her anın çok kıymetli olduğunu düşünüyor ve hayatı tadını çıkara çıkara yaşıyor.

                                                           :arrow:  Böyle bebek bakmaya ne var ki. Oğlana bırakıyor çocuğu, oh kendisi keyif yapıyor.

 :twisted:  Sağlıklı büyütmeliyiz çocuğumuzu diyor damat bey.

                                                             :arrow:  Çocuğa şekersiz süt veriyorlar. Şekersiz süt ne işe yarar? Tadsız tuzsuz.

 :twisted:  Gençler çocuklarını eğitimle büyütmeye, sevgi ve saygıdan uzaklaşmamaya büyük gayret ediyor. 

                                                               :arrow:  Yazık oldu oğlana. Başını yaktı bu kız. 

 :oops:   :oops:   :oops:   :oops:   :oops:   :oops:   :oops:   :oops:   :oops:  

 :!: Toplum Baskısı Komitesi üzerine vazife olan olmayan her işe girer (Sebzelerden maydanozu çok sever.).

 :!: Ne olursa olsun kötü niyetli değillerdir Kalpleri hep temizdir.

 :!:  Mutluluğa inanmazlar gösteriş sayarlar (Kişi kendinden bilir her işi.).

 :!:  Alıngandırlar ama asla sözlerine alınılsın istemezler.

 :!:  Sayıları hızla artmaktadır.

 :!:  Her konuyu çok acayip biçimde bilirler.

 :!:  Kendi sorunlarına kimsenin karışmasını asla istemezler.

 :!:  Çok meraklıdırlar.

 :!:  İnsanları üzmek ise en önemli özelliklerindendir.

 :!:  Üreticilikte uzmandırlar (laf üretme konusunda)

 :!:  Kendilerini çok severler.

 :!:  Empati yetenekleri yeni doğmuş bebekle aynı seviyededir.

Maalesef yazılanların çok daha fazlası var toplumumuzda. Gelişmiş ülkelerde eğitim, bilim konuşulurken bizim toplumumuza mizahı yapılan gelin-damat konuları hep gündemin ana maddesi olmuştur. Kimsenin kararlarına müdahale etme yetkisi olmadığını bilmiyoruz. Empati yapma yeteneğini geliştirmiyoruz. Kadınları her türlü ezmeye çalısıyoruz. Psikolojik şiddetin de şiddet olduğunun farkına varamıyoruz. 

Ataerkil olmanın sanki Kuran da yazan bir özellik olduğunu düşünüyoruz. Eksik biliyoruz ama hep en iyisinin biz olduğunu sanıyoruz. 

Bu toplumda çocuk yetiştirmek gerçekten çok zor. Bilgisi olan ya da olmayan herkes uzman edası ile konuşuyor. Çocuğu iğne ile korkutandan tutun da çiftleri boşandırmak için çaba harcayanlara kadar bir çok garip davranışlar görüyoruz.

Cehaletle  mücadele etmek zorundayız.

İnsanları ayrıştırmadan farklılıklara saygı duymayı öğrenmeliyiz.

Olumlu eleştirinin nasıl yapıldığını öğrenmeliyiz.

Sosyal yaşama ayak uydurmanın kurallarını öğrenmeliyiz.

Diploma almak ile kendini geliştirmenin farklı konular olduğunu öğrenmeliyiz.

Evlenecek çiftlere daha anlayışla yaklaşmalıyız.

Bizi ilgilendirmeyen konularda fikir beyan etmemeliyiz.

Hatalarımızdan ders almalıyız.

Mükemmel olmadığımızı kabullenmeliyiz.

Anlayış dolu bir dünyada yaşamak ümidi ile.. Bugünkü yazımı sonlandırıyorum. Nicelerinde görüşmek üzere!

Sevgi ile kalın ve hep umutla  8-) 

TEPKİNİZ
  • 1
    be_end_m
    BEĞENDİM
  • 0
    sevd_m
    SEVDİM
  • 0
    e_lend_m
    EĞLENDİM
  • 1
    _z_ld_m
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    _a_irdim
    ŞAŞIRDIM
  • 1
    kizdim
    KIZDIM
İlginizi Çekebilir